Oyuncakhaber sitesi olarak oyuncak sektöründeki ‘başarı hikayeleri’ni sizlerle buluşturuyoruz. Bunlardan biri de Ceyda Ayseven Farmasi kozmetik lider satış pazarlama yetkilisi Ceyda Ayseven’in hikayesi… Ceyda Hanım’la instagramdan tanıştık. Bize yazan, bizimle hikayesini paylaşmak isteyen herkesin hikayesini eğmeden, bükmeden yayımlıyoruz. Sizden yazması bizden yayımlaması. Türkiye’nin ilk ve tek oyuncak haber sitesi olan www.oyuncakhaber.com sizden aldığı enerji ile büyümesini sürdürüyor. Hikayeyi Ceyda Hanım’ın ağzından dinlemeye ne dersiniz?
Oyuncaklar benim çocukluğumdan beri benim duygusal bağ kurduğum nesneler olmuştur
“Merhabalar, Ceyda ben. Hikayemi size direk yazmak istedim. Öncelikle dönüş yaptığınız için çok teşekkürler.
Ben, 45 yaşında 10 yaşında bir kız çocuğu olan 20 yıllık evli ve 10 seneyi aşkın zaman anaokulu öğretmenliği yapmış bir bayanım. Oyuncaklar benim çocukluğumdan beri benim duygusal bağ kurduğum nesneler olmuştur.
O kadar ki kıyıp kimseye veremediğim sakladığım oyuncaklarım vardır çocukluğumdan kalma…
Barbie bebeklere bütçem dayanmayınca, kendim dikmeye karar verdim ve bugünlere geldim
Neyse bu işe nasıl basladım. Anlatayım…! Kızım Barbie bebekleri çok seviyordu ve hep kıyafet almak istiyordu onlara. Tabii malum bütçe meselesi bu işler. Ve çocuklar doyumsuz maalesef. Baktım olacak gibi değil kendim dikmeye karar verdim. Beğenilmeye talep görmeye başladı. Çevreme satmaya başladım. Ardından birtakım sitelere koyarak satmaya başladım. Ama beni kesmedi. Farklı bir şeyler yapmak istedim. Sonra kutulardan ve farklı malzemelerden yatak koltuk vb yapmaya başladım. Bunları bile sattım.
İnstagramda AHŞAP OYUNCAKÇI önüme düştü ve her şey daha farklı bir şekil almaya başladı
Ama sonra müşterilerim ve tanıdıklarım daha sağlam malzemeler olmalı dedi. Ve instagramda ahşap oyuncakçı önüme düştü. Ve onunla irtibata geçtim. Ondan ham olarak almaya, kendim dizayn etmeye başladım. Ve şu an onları satıyorum. Ve beğeni alıyor. Profesyonelliğe dökemedim. Marka olamadım. Ama farklı olduğumun farkındayım. Yaptığım işler tamamen el emeği. Dikişler elde dikiliyor… Çok emek var. Özenle yapıyorum ve seviyorum. İnsan sevdiği işi yapınca çalışmıyor açıkçası…”